Aşırı sağcı terör hücresi çökertildi

Almanya’da güvenlik güçleri, tamamı gençlerden oluşan aşırı sağcı Letzte Verteidigungswelle (Son Savunma Dalgası) adlı gruba yönelik geniş çaplı bir operasyon düzenledi. Mecklenburg-Vorpommern, Brandenburg, Hessen ve Thüringen eyaletlerinde eş zamanlı gerçekleştirilen baskınlarda beş kişi gözaltına alındı. Almanya Federal Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, bazı bölgelerde yalnızca ev aramaları yapılırken, tutuklanan kişilerin örgütün aktif üyeleri ya da destekçileri oldukları belirtildi.

Terör örgütü olarak görülüyor

Savcılığa göre bu yapı, sıradan bir gençlik oluşumu olmanın çok ötesinde. Letzte Verteidigungswelle, ideolojik motivasyon ve şiddet eğilimi nedeniyle terör örgütü olarak değerlendiriliyor. Soruşturma kapsamında dikkat çeken vakalardan biri, Brandenburg eyaletinde geçen yıl bir kültür merkezini kundaklamakla suçlanan iki lise öğrencisinin yeniden gözaltına alınması oldu. 15 yaşındaki iki zanlı daha önce yaşları küçük olduğu gerekçesiyle serbest bırakılmıştı.

Sığınmacılara ve mültecilere saldırı girişimleri

Ayrıca Thüringen’den iki genç, sığınmacıların kaldığı bir binaya taş ve havai fişekle saldırmakla suçlanıyor. Olayın, ocak ayında Schmölln kasabasında gerçekleştiği belirtildi. Saksonya eyaletinden 21 yaşındaki bir başka zanlının ise Senftenberg kentinde bir mülteci yurduna bombalı saldırı planladığı ve bunun için yüksek tahrip gücüne sahip küre bombalar temin ettiği ileri sürüldü.

Şiddet eylemi üyelik şartı

Grubun ideolojik yapısı da güvenlik birimlerini alarma geçirmiş durumda. 'Son Savunma Dalgası'na katılmak isteyen gençlerin, bir göçmene saldırmak, gamalı haç çizmek ya da kundaklama yapmak gibi suç teşkil eden bir eylemi daha önce gerçekleştirmiş olması gerekiyor. Bu eylemlerin videoyla kanıtlanması da örgüt tarafından şart koşuluyor.

Nazi övgüsü ve dijital propaganda

Alman istihbaratına göre grubun dijital sohbet platformlarında yaklaşık 200 kişi aktif olarak yer alıyor. Bu sohbetlerde açıkça Nazi ideolojisi övülürken, şiddet teşvik ediliyor. Yetkililer, gençler arasında yayılan bu radikalleşme eğiliminin yalnızca polisiye yöntemlerle değil, erken yaşta bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarıyla durdurulabileceğini vurguluyor. Sosyal medyada yürütülen propaganda faaliyetleri ise potansiyel güvenlik tehdidi olarak izlenmeye devam ediyor.