İspanya’dan otomotiv devlerine çevre cezası

İspanya’nın Katalonya bölgesinde otomobil üreticilerinin hurda araçlara ilişkin yükümlülüklerini sistematik biçimde yerine getirmediği ortaya çıktı. Almanya merkezli Volkswagen ile birlikte Seat, Nissan ve Honda da çevre yasalarını ihlâl ettikleri gerekçesiyle 50’şer bin avro para cezasına çarptırıldı.

Katalonya Atık Kurumu tarafından hazırlanan resmi belgelerde, bu şirketlerin hurdaya çıkan araçların izlenebilirliğini sağlamadığı, sadece teorik veriler sunduğu ve maliyetleri eksik belgelediği belirtildi. Kurum, bu durumun 'ağır idari kusur' teşkil ettiğini açıkladı.

Yasaya göre üreticilerin sorumluluğu var

İspanya mevzuatına göre otomobil üreticileri, ömrünü tamamlamış araçların toplanması, işlenmesi ve bertaraf edilmesinden sorumlu. Ancak belgelere göre bu firmalar, bu yükümlülükleri uzun yıllar boyunca bilinçli olarak ihlâl etti. Cezaya çarptırılan dört firma da suçlamaları reddederek hukuki itirazda bulundu. Dava süreci henüz devam ediyor.

Avrupa’da milyonlarca araç kayboluyor

AB Komisyonu’nun verilerine göre, Avrupa’da her yıl yaklaşık 6 milyon araç kullanım ömrünü tamamlıyor. Ancak bu araçların 3,5 milyonu izlenemiyor. Bir kısmı yasa dışı atölyelere gönderiliyor, bir kısmı da çoğunlukla Afrika gibi ülkelere ihraç ediliyor. Bu süreç, hem çevreye zarar veriyor hem de trafik güvenliğini tehdit ediyor.

Brüksel’den daha sıkı kurallar yolda

AB Komisyonu, üreticilerin yükümlülüklerini netleştiren ve geri dönüşüm denetimlerini güçlendiren yeni bir düzenleme üzerinde çalışıyor. Tüm üreticiler Avrupa genelinde bağlayıcı kurallara tabi tutulacak. Uzmanlar, hâlihazırda uygulanan sistemin ciddi boşluklar içerdiğini ve yaptırımların artırılması gerektiğini savunuyor.

Alman otomotiv sektörü kendini savundu

Alman Otomobil Endüstrisi Birliği (VDA), Almanya’nın geri dönüşümde dünya lideri olduğunu öne sürerek sektörü savundu. VDA açıklamasında, geri kazanım oranlarının yüksek olduğu ve yeni AB düzenlemelerinin sektör için bir gelişim fırsatı sunduğu belirtildi. Ancak uzmanlara göre, bu açıklamalar teoride olumlu görünse de, uygulamada sistemin etkisiz kaldığına dair işaretler giderek artıyor.