AVRUPADAN Youtube Video
Britanya’nın doğayla bağı zayıf
Topluımların 'doğayla bağını' ölçen ve 57 bin kişiyle yapılan küresel araştırmada, Britanya 61 ülke içinde 55’inci oldu. Doğaya en bağlı ülke Nepal olurken İspanya son sırada.
Britanya ve Avusturya’dan araştırmacıların yürüttüğü çalışma, Ambio dergisinde yayımlandı. 61 ülkeden 57 bin kişiyle anket yapıldı. Sonuçlara göre Britanya 55’inci sırada. Nepal, İran, Güney Afrika, Bangladeş ve Nijerya ilk beşte yer aldı. Avrupa’dan ilk 10’a yalnızca Hırvatistan ve Bulgaristan girebildi. Fransa 19’uncu oldu. Britanya’nın altında Hollanda, Kanada, Almanya, İsrail, Japonya ve 61’inci sıradaki İspanya bulunuyor.
‘Doğayla bağ’ neyi ölçüyor?
Doğayla bağ, kişinin kendini diğer canlılarla ne kadar ilişkili gördüğünü tanımlıyor. Bağı güçlü olanlarda iyi oluş düzeyi daha yüksek. Çevre dostu davranışlar da artıyor. Düşük ‘doğa bağı’, eşitsizlik ve bireyci-maddî çıkarlarla birlikte biyolojik çeşitlilik kaybının üç temel nedeninden biri sayılıyor.
Maneviyat ile bağ arasındaki ilişki
Derby Üniversitesi’nden Prof. Miles Richardson’ın ekibi, toplumdaki ‘maneviyat’ düzeyinin doğa yakınlığını en güçlü biçimde öngördüğünü buldu. Dinin daha önemli görüldüğü, inanca bilime kıyasla daha fazla ağırlık verilen toplumlarda doğa bağı yükseliyor. Buna karşılık, Dünya Bankası’nın ‘iş yapma kolaylığı’ göstergesi arttıkça doğayla bağ zayıflıyor.
Kentleşme, gelir ve internet etkisi
Britanya’da çevre örgütlerine üyelik yüksek olsa da doğayla yakınlık sınırlı. Kentleşme oranı, ortalama gelir ve internet kullanımı arttıkça bağın zayıfladığı görülüyor. Prof. Richardson, “Daha rasyonel, ekonomik ve bilim merkezli bir toplum olduk. Harika sonuçlar getirdi ama yan etkileriyle denge kurmalıyız” dedi ve “Doğanın değerini ana akımlaştırmak, onu iyi oluşumuzun ayrılmaz parçası yapmak gerekiyor; saygı duyulan, neredeyse ‘kutsal’ kılmak” çağrısını yaptı.
Çözüm: Sağlık, hukuk ve şirketlerde dönüşüm
Araştırmacılar, NHS tedavilerinde doğa temelli uygulamaların kullanılması, hukuka ‘doğanın hakları’ yaklaşımının girmesi ve şirket kararlarında biyolojik çeşitlilikte net kazanç ilkesinin benimsenmesini öneriyor. Richardson, “İşleyen bir ekonomiye yine ihtiyacımız var; ama doğayı karar süreçlerine sokarak sistemi dönüştürebiliriz” değerlendirmesini yaptı. Yalnızca park yapmak da yetmiyor; kentsel doğayı ‘kıymetli’ kılacak daha derin bir bağ kurmak gerek.
Geri Dön 01 Kasım 2025 Cumartesi Önceki Yazılar